Yonca Saraçoğlu, Karşı Sanat Çalışmaları’ndaki ikinci kişisel sergisinde, izleyicilerinin karşısına bu defa heykel çalışmalarıyla çıkıyor. Can ve Gönül kavramlarının, beden ve tinsellik olarak ikili gerçeğinin Batı Aydınlanması’ndaki ayrımına, kadın bedeni üzerinden bir refleks ile cevap veriyor.
Sanatçının, “arzu çalışmaları” olarak da okuyabileceğimiz, küçük, şeytansı cupit’lerden, büyük boy çöpçü melek figürüne kadar bütün eserlerini arkaik bir panteonda toplamak mümkün.
Yonca Saraçoğlu’nun çalışmaları, akıl, yüce, kutsal, değer adına tüm yitirdiklerimizi mitik bir geri sıçramayla yeniden çağırırken, tüm bu etik sorgulayışı insan ölçeğinde tekrar bedenselleştiriyor. Olympos’un insanlaşmış kutsallığını, kadın bedenin özgürlük yükselişiyle aynı noktada buluşturan bir yolculuğa kanat açıyor.
İmgenin kavramdan daha ikna edici olduğuna inanan bir yaratıcılıkla, arzuya patolojik bir mana vermeden, Aklın ve duygunun insan bedeninden türediğini unutmadan, oluşturduğu “Can-ı Gönül”den bir kendilik istenci, Virginia Woolf’dan, Mona Lisa’ya kadar özneleşmiş tüm kadınlığı, varlığı askıya alınmış gerçeklikten özgürlüğe kavuşturan, kilden yoğrulmuş çalışmalarda çoğalıyor.
18 heykelden oluşan sergi, sanatçının yağlı boya ve özgün baskı çalışmalarıyla birlikte
14 Ocak – 8 Şubat tarihleri arasında Karşı Sanat’ta izlenebilir.
YONCA SARAÇOĞLU
Ankara’da doğdu.
Saint-Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi.
1986 Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümü’nden mezun oldu.
1986 Olimpiyat Komitesi ‘Spor ve Sanat’ konulu yarışmada ikincilik ödülü aldı.
1988-91 yılları arasında Paris’te yaşadı.
Istanbul’a döndükten sonra resim çalısmalarına ağırlık verdi.
2009 ‘Sırların Belleği’ adlı kişisel resim sergisini ‘Karşı Sanat’ta açtı.
‘Ruhi Su’ya Saygı’,’12 Eylül’,’Nazım Hikmet’,’My Name is Casper’
‘Yemek’, ’100% Barış’, Ateşin Düştüğü Yer’, ‘Hrant Dink’,’Yavaşlık’, ‘Expo Milano Turkey – Food’ gibi bir çok karma sergiye katıldı.
Halen Cihangir’deki atölyesinde resim, heykel ve dijital tasarım çalışmalarını sürdürmektedir.
28 Ocak 2016