Aura / Selanik

21 Şubat-28 Mart 2020


 

Küratörlüğünü Stavros Panayotakis ve Taner Güven’in yaptığı “Aura” isimli sergimiz Selanik, Yeni Cami de 21 Şubat’ta açıldı. 28 Mart’a kadar sürecek olan sergide Türkiye ve Yunanistan’dan sanatçıların disiplinlerarası işleri yer alıyor.

The exhibition “aura” by several artists from Turkey and Greece, curated by Taner Guven and Stavros Panayotakis, is going to be hold in the “yeni cami” in the Thessaloniki from 21st of the February to 28th of the March.

Kağıdın İzinde 12 Marta kadar uzatıldı

9 Ocak –12 Mart


Evin Sanat Galerisi 9 Ocak – 12 Mart tarihleri arasında ülkemiz sanatının 20. yüzyıl ustaları ve günümüz sanatçılarını “Kağıdın İzinde” isimli sergide bir araya getirerek; kağıt üzerine ve kağıt ile üretilen eserleri izleyici ile buluşturuyor.

Kağıdın tarihine ve sanatçıların kağıt ile ürettikleri eserlerin evrenselliğine odaklanan “Kağıdın İzinde” sergisi, kağıt üzerine üretilmiş yapıtların dışında, not kağıdına çizilmiş eskizleri, belki daha önce başka bir amaç için kullanılmış bir mukavva parçasına çizilmiş geçmişten notları ve yazışmaları barındırıyor.

Kağıdın İzinde isimli sergide; Eren Eyüpoğlu, Nuri İyem, Selim Turan, Avni Arbaş, Nedim Günsür, Neş’e Erdok, Cengiz Çekil, Rahmi Aksungur, Cansen Ercan, Temür Köran, Hakan Gürsoytrak, Buket Güreli, Nalan Yırtmaç, Zulal, Hakan Cingöz, Emin Turan ve Setenay Alpsoy’un çalışmaları yer alacak.

Çok yönlü bir malzeme olan kağıdın insanlık tarihinde akla gelebilen her alanda kullanılması ve hala kullanılmakta oluşu üzerine inşa edilen Kağıdın İzinde, 29 Şubat 2020 tarihine kadar Evin Sanat Galerisi’nde görülebilecek. Lothar Müller’in Beyaz Büyü’de kağıt için dediği gibi; “Üzerine yazı yazabilir, çizebilir, baskı yapabiliriz; onu yırtabilir, buruşturabilir ya da katlayabiliriz. Kağıt büyülü bir cisim ve başka hiçbir şey modern dünyanın gelişimine onun kadar katkı sağlamadı, hatta insanı bu denli değiştirmedi. Kutsal kitaplardan iskambil kağıdına, banknottan gazeteye, tuvalet kağıdından hisse senedine, boş sayfalardan başyapıtlara her alanda, her sınıfın, her an hayatında.”

KAZI / MeMeT Güreli

15 Kasım / 4Aralık 2019

MeMeT Güreli’nin 9.kişisel sergisi ‘’KAZI’’  Adasanat’ta 15 Kasım / 04 Aralık 2019 tarihleri arasında gerçekleşecek.

Sanatçı bu kez; 90’lı yılların başlarında yoğun şekilde uğraştığı, sonraki yıllarda da zaman zaman yapageldiği gravür baskı resim, sanatsal çoğaltmalarını ilk kez toplu halde izleyici ile buluşturmayı amaçlıyor.

 

 

Açılış: 15 kasım 2019 saat 18.30

Sergi 15 Kasımdan itibaren her gün 12.00 / 19.00 arasında ziyaret edilebilir

 

Adasanat : İstiklal caddesi, Aznavur pasajı no:108 / kat: 9  Galatasaray – Beyoğlu

 

Zaman Kuşu Neş’e Erdok

03.04.2018 / 09.06.2018


Türkiye’de figür resminin önde gelen temsilcilerinden Neş’e Erdok’un yaşamı ve eserlerini içeren, yazarlığını Oğuz Erten’in yaptığı ¨Zaman Kuşu: Neş’e Erdok’un Yaşamı ve Sanatı¨ isimli kitap dolayısıyla hazırlanan sergiye ev sahipliği yapıyor. 3 Nisan – 9 Haziran 2018 tarihleri arasında gerçekleşecek “Zaman Kuşu” isimli sergide sanatçının 1970’li yıllarda ürettiği eserlerinden günümüze dek uzanan geniş bir seçkiye yer veriliyor.

Bozlu Art Project koleksiyonunun sergilendiği ve sanat-araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü Şişli’deki tarihi Mongeri Binası, bu kez kapılarını Bozlu Sanat Yayınları’ndan çıkan ¨Zaman Kuşu: Neş’e Erdok’un Yaşamı ve Sanatı¨ isimli kitap dolayısıyla sanatseverlere açıyor. Türkiye’nin sanat tarihinde belli köşe taşlarında yer alan sanatçılar hakkında yapılacak monografik çalışmaların önemine dikkat çeken kitap, gerek eğitimci kişiliği gerekse resimleriyle hafızalarda yer eden sanatçı hakkında bugüne dek yapılmış en kapsamlı çalışma.

Üç yıla yakın bir araştırmanın ve Neş’e Erdok ile yapılan görüşmelerin ardından çıkan kitabın ilk cildi, sanatçının çocukluk yılları, ailesi, Akademi’deki eğitim süreci, İspanya ve Fransa’daki eğitim yılları, bugünkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan Akademi’de otuz beş yıl sürdürdüğü öğretim üyeliği görevini içeren yaşam öyküsüne yoğunlaşıyor. Neş’e Erdok’un seriler halinde çalıştığı Saltanat, Sokak Satıcıları, Suç ve Ceza, Gece Yolculuğu, Gölköy gibi temaları konu edinen bölümler ise Erdok’un resimlerini üretirken etkilendiği yazarlar, şairler, ressamlar, toplumsal olaylar ve kişilerden hareketle resimlerinin ardında yatan düşünceye odaklanan yeni bir okuma önerisi sunuyor. Bir retrospektif niteliğinde hazırlanan kitabın ikinci cildi sanatçının kendi arşivi, koleksiyoncularla yapılan görüşmeler ve araştırmalarla ulaşılabilen tüm Neş’e Erdok resimleri ve desenlerini kapsıyor.

kaynak: oggusto.com

RESMİGEÇİT Mevlut Akyıldız

3 Kasım – 2 Aralık 2017


Türkiye’nin ve Türkçe’nin her halinden, uzak-yakın geçmişi ve günümüzden yola çıkan resimleri, camaltıları ve heykelleriyle hayranlık yaratan sanatçı Mevlüt Akyıldız, yeni sergisi “Resmigeçit” ile sanatseverlerle buluşuyor. İroni ustası Akyıldız’ın sergisi retrospektif niteliği taşıyor. Sergi pazartesi günleri hariç, 3 Kasım – 2 Aralık 2017 tarihleri arasında, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi, Beş Kubbe Salonu ve Tek Kubbe Salonu’nda saat 10.00 – 17.00 arasında ziyaret edilebilir.

Baskı / Pressure A.Cem Şahin

04/04 / 2017 – 05/ 05 / 2017


  1. Cem Şahin,5. kişisel sergisi “Baskı” – “Pressure’’ile ALAN İstanbul’da!
  2. Cem Şahin,Türk Çağdaş Resim Sanatı’nda özgün bir yere sahip. Sanatçı, eserlerinde çoğu zaman her birine kendi içinde farklı anlamlar yükleyerek kurguladığı figürleri yoğun derinlik duygusuyla bütünleşmiş zamansız mekanlarda resmediyor. Genellikle bilinçaltı süreçlerin işlendiği resimlerde yer alan bu figür ve semboller gerek kişinin istek, arzu ve korkularının görselleştiği gerekse de modern insanın içinde varolduğu toplumsal süreçlerdeki içsel duygu devinimlerinin betimlendiği derin ifadelere dönüşüyor. Eserlerde yer alan bu figürler yoğun dramatik öğelerle birleşerek, tek tek ele alındıklarında kendi hikayelerini anlatan başrol oyuncularına dönüşürken öte yandan da izleyiciyi kendi dünyasında uzun soluklu bir maceraya çıkaran bütüncül bir kurgunun kahramanlarını oluşturuyorlar.

“Baskı” – “Pressure’’, sergisi, insanın gerek bir birey olarak gerekse de kendi iç dünyasında, yaşadığı çevreyle kurduğu ilişkiyi konu ediniyor. Sergideki eserlerse bu etkileşimin insan üzerindeki yansımalarını ve bu nedenle kişinin içinde oluşan kırılmaları aktarıyor. Sergide, A. Cem Şahin’in tek iş olarak üretilmiş büyük boyutlu siyah beyaz linol baskı kolajlarındaki konunun kimi zaman odak kimi zamansa kaçış noktasını vurgulayan renksel dokunuşlar, farklı bilinç seviyelerini şiirsel bir dille resme aktarıyor. Bu yönüyle sanatçı, resim sanatında daha önce pek de benzeri görülmemiş yeni bir tekniğin de altına imzasını atıyor.

“Baskı” – ‘’Pressure’’ sergisi 04/04/2017 ile 05/05/2017 tarihleri arasında ALAN İstanbul’da görülebilir.

26. Art-İst Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı

 

ADA

“Aynı anda savaşa ve barışa hazırlanılamaz” 

Einstein

Globalleşen dünyada; Küreselleşme politikaları ve hegemonya savaşları, ülkemizin de içinde yer aldığı coğrafyada, vicdanlarımızın kaldıramayacağı kadar korkunç bir insanlık dramı yaşatıyor. Aklın Uykusu’ndan ne zaman çıkılacak ve adeta bir can pazarına dönen bölge ve ülkemiz ne zaman normalleşecek?

”Küreseleşme süreci; savaşlar, soykırımlar, katliamlar, sürgünler, ekolojik felaketler ve bunların ardından yaşanan travmalar 21.yy’ın deneyimine damgasını vurdu.” Çağrı metninde özetlenen yakın tarihe ilişkin bu değerlendirmeye bakarsak ister istemez şu soruyu sormak gerekiyor; insanlık bunu hak ediyor mu? Kim, kiminle, ne için savaşıyor? Kim haklıydı, kim haksız? Başka bir dünya düşünden, umuttan uzak, benden sonrası tufan mı diyeceğiz? Avrupa’nın ve Akdenizin kıyılarına vuran trajediye seyirci mi kalacağız? Dünya siyasetine yön verenler ve basiretsiz dünya liderlerinin mahareti ile yaşatılan bu travmanın patolojik sonuçları, savaş kültürünün giderek toplumların yaşam normu haline gelmesi halinde acının iktidarı kaçınılmaz olmaz mı?

Yine 21.yy’ın deneyimleri göstermiştir ki; Estetik potansiyeli sayesinde sanat, nesnel dünyanın eleştirel bir tutumla özümseyerek kavranmasında öncü bir rol üstlenerek, geçmişi, bugünü ve geleceği oluşturmada sayısız köprüler kurmamıza yardımcı olmuştur. Yaşamın deneyiminden damıttığı “öz”leri estetik formun kendi yasalarına uygun tarzda, bir başka umudun düşünü kurar ve taşıyıcısı olmayı sürdürür. Umudun da karamsarlığın da nedeni olan insanın, bu ruh halinden çıkmasına yardımcı olur. Buna rağmen; Yaşanılan bu ağır ve acıtıcı gündem karşısında, sanatçıların yaratma edimi absürdleşmekle birlikte zaman zaman da etkisini yitirerek sıradanlaşabiliyor ve sanatçılar kendi üretimlerine yabancılaşma durumuyla karşı karşıya kalıyorlar. Gezi ve diğer süreçlerde olduğu gibi.

Ülkemizin adeta yazgısı gibi 1980 darbe sürecinin hemen akabinde sahneye neo-liberal politikalar ve serbest piyasa ekonomisinin konması sonucunda, çarpık da olsa, sanat piyasasından henüz yeni söz edilir olmuştu. Sınırlı sayıda sanat kurumu ve galeriler varlıklarını zor sürdürür durumda iken, bireysel ve kolektif pratikler içerisinde şekillenen estetik deneyler henüz yeni ivme kazanmaya başlamıştı. Ardından gelen sanatın finansallaşması ve sponsorlu sanat dönemi başka sorunları da beraberinde getirdi. 2000’li yılların ardından uluslararası aktörlerin de devreye girmesi ile finansallaşması dolayısıyla sanatın araçsallaştırılması süreci hız kazandı. Ülkemizde fuar etkinliği bağlamında öncü olan, Tüyap Sanat Fuarı’nın merkezin dışında konumlanışının ardından, farklı finansal grupların yer aldığı çok sayıda fuar etkinliği adeta bir fuar enflasyonu yarattı. Tüyap çalkantılı giden ülke ekonomisi ve istikrarsızlığa karşın, fiziksel olarak merkezin dışında olmasına rağmen üstlendiği misyonu belirgin bir ciddiyetle sürdürmeye çalıştı.

Bu yıl 26.’sı gerçekleşen Art-İst Uluslararası Sanat Fuarı ‘’Umulmadık Topraklar’’ başlığı altında, ülkede ve hemen yakın çeperimizde gerçekleşen insanlık trajedisine işaret ederek, ülkemiz sanat ortamındaki kurumları ve yaratıcılarını bu konuda yaratıma ve düşünmeye davet etti. Adasanat kuruluşundan bu yana sürdürdüğü alternatif, eleştirel, kolektif ve bağımsız tavrıyla bu davete cevap verdi.

Adasanat bir galeri değildir; iki sanatçının bağımsız sanat çalışmalarını yürütmek üzere oluşturduğu bir yapıdır. Bir atölye, bir üretim mekanıdır. Aynı zamanda iki sanatçının birikimlerini düzeyli bir deneyim paylaşımı anlayışıyla, sanat kariyerlerinin başlangıcındaki gençlere ve kimi zaman yetişkinlere aktardığı bir eğitim kurumudur.

2000’li yılların başlarında, taşındığı mekanda yeniden yapılanarak, bağımsız bir sanat platformu, bir sanatçı inisiyatifi formu kazanmıştır. Mekanın fiziki şartlarını dönüştürerek çok amaçlı bir etkinlik salonu oluşturmuş, görsel sanatlar odaklı pek çok projeye ev sahipliği yapmıştır.

Adasanat kurulduğu günden bu yana, kısıtlı imkanlarını kullanarak ticari beklentilerden uzak, finansallaşan kültür-sanat alanının dışında, bireysel ve kolektif pratiklere alan açmaya çaba gösterdi. Söz konusu edimleri ve projeleri gerçekleştirirken katı ve kuralcı olmaktan uzak bir tavırla, kendini sınırlandırmadan esnek ve olabildiğince bağımsız, özgür ve yaratıcılığı tetikleyen bir “ADA” olmaya çalıştı. Adasanat misyonunu yerine getirirken, başta sanat alanında olmak üzere, yaşadığımız yerkürenin sorunlarına eleştirel, sorgulayıcı bir çerçeveden bakma konusunda nitelik ve içerik bağlamında sorumlu ve duyarlı olmaya çalıştı.

26 yıllık oluşum sürecinde, son on yılı aşan dönemde, periyodik olmasa da 20’nin üzerinde etkinliği sanat izleyicisiyle buluşturdu. Tekil sergilerin yanı sıra ‘’34 İst 2010’’ “Zaman aşımı”, ‘’Yüzdeyüz Barış”, gibi, yakın tarihimizden kimi olguları tekrar gündeme taşıyan, tartışmaya açan projelerle geniş katılımlı sergiler gerçekleştirdi. Bu projelerin bazılarını da partner sanat kurumlarıyla birlikte organize etti.

Türkiye’de sanatçılar için hayatta kalmak giderek zorlaşırken, Adasanat gibi yapılara daha çok ihtiyacı olacağını düşünüyoruz. Bu deneyimi olanaklarımız ölçüsünde sürdürmenin önemli olduğuna inanıyoruz.

Memet Güreli / Buket Güreli

Contemporary Istanbul 2014

13 Kasım 2014 – 16 Kasım 2014


Bu yıl 13 Kasım’da başlayacak olan Contemporary Istanbul, 520 sanatçı, 3 bin eser, 22 ülkeden 104 çağdaş sanat galerisi ile beraber 75 binden fazla ziyaretçiyi İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda buluşturacak.

Bu seneki katılımcı galeriler arasında Galerie Lelong (Paris), Marlborough Galleries (New York), Rampa Istanbul (İstanbul), Emmanuel Fremin (New York), Galerie Javier Lopez (Madrid), Kashya Hildebrand Gallery (Londra), Galerie Kornfeld (Berlin), Galeri Nev (İstanbul), Heis Gallery (Fukuoka-Japonya), Galeria Pilar Serra, Barbara Paci Art Gallery (Roma), Dirimart (İstanbul), Andipa Gallery (New York) ve yakında İstanbul’a da açacağı mekân ile Galleria Russo (Roma) yer alıyor.

Contemporary Istanbul’un en büyük yeniliği olan Plugin Istanbul Yeni Medya Bölümü sanatsal anlamda daha geniş bir alanı kapsamayı hedefliyor. Sadece video sanatı değil, ses ve ışık enstalasyonları, robotik tasarımlar gibi öncü çalışmalar Plugin Istanbul’da yer buluyor.

ARTİST 2014/ 24. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı

8 Kasım 2014 – 16 Kasım 2014


TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı bu yıl yirmi dördüncü kez 8-16 Kasım 2014 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi- Büyükçekmece’de kapılarını açacak.

ARTİST 2014/ 24. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı’na yurt içi ve yurt dışından 100’ün üzerinde sanat galerisi, sanat kurumu, üniversitelerin sanat fakülteleri ve bağımsız sanatçı inisiyatifleri katılıyor.

İstanbul Sanat Fuarı, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından düzenlenen 33. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ile eş zamanlı düzenlenmektedir.