“Cezanne, Natüre –Mort’u öyle bir noktaya taşıdı ki, sıradan ve dışsal olarak ölü olan nesnelerden oluşan kurguyla adeta yüzeyde içsel bir tını vererek ve yeniden can buldurarak, adı resim olan plastik bir nesneye dönüştürdü “…..
V.Kandinsky
İnsan nesneyle kuşatılmış bir dünyada yaşar. Sürdürdüğümüz modern hayatın da yaşamımıza soktuğu çok sayıda nesneyi kullanır ve bazılarından kolay kolay vazgeçemeyiz. Çoğu nesneyle bazen psikolojik bir ilişki kurarız. Söz konusu obje ve eşyalar; kimi zaman ürkütücü, nostaljik, melankolik, örseleyici, kimi zamanda hoş, mutlandırıcı ve sevgiyle ilgili çeşitli duygulanımlar uyandırır insanda.
Öteden beri sanatçılar güncel gerçeklikten yola çıkarak yeni imajlar üretip dururlar. Bir sanatçının yapıtının oluşumunda salt plastik sorunlarla ilgili problematiği ustalıkla kotarabilmesi şüphesiz ki gereklidir ve değerlidir. Ancak ortaya konan görsel gerçekliğin amaca ulaşması için sanatçının yapıta kattığı içsel enerji ve gizemli duyarlılıkla öznel yorumlama yetisi, yapıtın derinliğini belirler. Sanatçının bu nesneler dünyasından bazen tesadüfen oluşmuş kurguyu resmetmeye değer bulması, ya da seçip kurgulayarak kompozisyonun birer elemanı olarak bir araya getirip betimleme gayreti; sonuçta güne ait bir söylem ve gerçekliği resimsel bir imgeye dönüştürebilmesi halinde nihai amaca yaklaşır ya da ulaşır.
Günal Salt; Türk resminde yakın zamanlarda gelişen çeşitli oluşumlar ve geçici yapay polarizasyonların dışında özellikle kalarak, kendi resim serüvenini yıllardır sürdürüyor. Bu süreç boyunca, mizacından gelen kaygı ve takıntılarını, ince ve ayarı yapılmış olabildiğince titiz bir tutum ve teknikle, kendi öznel seçimlerinden oluşan kurguyu yüzeyde içtenlikle kaydetmeye çalışıyor.
17 Aralık – 28 Aralık 2009 – Günal Salt Sergisi